Çarpı – Sevim Sêwe Ünal

Taşrada görev yapan bir öğretmenin çabaları. Renklere karşı katı olan bir sistem içinde, farklı bir kimliğe ve inanca sahip olmak. Tekleştirmeye karşı durmak.
Feodalliğin hakimiyet kurduğu köy ve kasabalarda var olan okullarda çocuklara karşı uygulanan şiddete son vermek. Yoksul ve yoksun halka paylaşımın ve sevginin değerini, varlığını anımsatmak, öğretmek.
Ali Rıza Aksın’a ait bu eserde bir öğretmenin yaşanmışlıklarına ve ülkenin o dönem yaşadıklarına şahit oluyoruz.
Baskılara, ötekileştirmelere, kimlik sorununa, ekonomik çıkmazlara, kayıplara. Liste uzayıp gidiyor.
Kapitalizm hareketliliğinin ülkeye yansımış, görselliği makyaj etkisi yapsa da, aslında her şeyin o dönemle aynı olduğunu kitabı okuyunca anlıyoruz.
Sistemin acımasız çarkı, değirmen taşı misali eziyor, un-ufak ediyor-du.
Çarpı bunları ve daha fazlasını dile getirirken, o günlerde harcanan gencecik insanların dirençlerini ve çektikleri büyük acıları da gözler önüne seriyor.
Bazen bir annenin, içerdeki çocuğu için hapishane kapısında saatlerce beklediğini, gözyaşlarını içine akıttığını , içerleyerek okuyoruz, bazen içerdekinin caresizliğini ve fakat kararlılığına tanık oluyoruz.
Ağır işkencelerde çözülenlerin itiraflarına tanık oluyoruz.
“Konuş neden?”
“Daha insanca yaşayabilmek için.”
Insanca yaşamak, demokrasi istemek, eşitlik istemek suç!
Içerdekinin, keyfen nasıl her an harcanabileceğini, kimsenin de buna ses çıkaramayacağını ise okudukça anlıyoruz.
Faşizm dünyayı hep yaktı, yıktı, insanların Kapitalizm’e hizmet etmelerini sağlamak için tüm güçlüyle şiddet uyguladı.
Çarpı’yı okuduğum süre Şili’de yaşananları da anımsadım . 1973 Şili’de cuntacı general Pinochet yaptığı darbeyle bir stadyum dolusu insanı katlettmişti. Yüzlerce insan kayıptı. Ve o dönemlerde yaşananları “Missing” adlı bir kitaptan okumuştum. Daha sonra filmi de yapıldı. Ülkemizde yaşananlarla ne kadar da benzerdi. Bizde de hala onlarca kayıp var.
Burada anladığım şey şuydu:
Dikta rejimler sizi bir stadyuma doldurup katledebilir veya kendi hedefi uğruna savaşlar yaratıp oralarda katledilmenizi sağlar. Sonrasında da timsah gözyaşları döker (!)

ÇARPI bize; dikta rejimlerin korkunç, acımasız, demokrasiden uzak yüzünü çok güzel sergiliyor.
O günleri bilmeden bu günleri de anlayamayız.
O yüzden, Yaşar Kemal kitapları tadında bu kitabı edinin ve okuyun lütfen.
Sevgiler.

<iframe src=”https://www.facebook.com/plugins/post.php?href=https%3A%2F%2Fwww.facebook.com%2FKadimAlevilerBirligi%2Fposts%2F625097931250304&width=500″ width=”500″ height=”502″ style=”border:none;overflow:hidden” scrolling=”no” frameborder=”0″ allowTransparency=”true” allow=”encrypted-media”></iframe>

Bir yanıt yazın