Babil Senfonisi – Şehmus Ay

Loading

“Eskiyi güncellesem diyorum

hikâyemi derlesem gözler

denize çevrili doğayla sarhoş hayat

reklamı gibi bezesem şükran duamı ya,

melekler askıda”

Sözü çürüten dünyanın, çökmekte olan, kan revan içindeki dünyanın, şiirini, ruhunu, yüreğini, aklını yitirmiş dünyanın ortasında hâlâ sözün kıymetli olduğunu anlamamızı sağlayan bir eser olarak Mahmut Temizyürek’in yeni şiir kitabı Buzulmelek, Everest yayınlarından çıktı. “Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor,” diyen Cemal Süreya’nın dediği gibi Buzulmelek de tüm bildiklerimizi dönüp yeniden elden geçirmeye davet ediyor bizi.  

Adölesan çağlarımızda iğvasına kapıldığımız itiraf köpürten şiirlerin ötesinde bir sesle dile geliyor şair. Ne hâlimize (ve dünyaya) bakıp hüzünlenip içten içe ağlamamızı ne de plastik çiçeklerle süslenmiş bir umudun peşinden gitmemizi salık veriyor. Ruhumuzu artık kurtaramayacağımız gerçeğine bizi alıştıran, belki de kurtarılmaya değer şeylerin envanterini yeniden gözden geçirmemizi anlatan bu sese kulak kesiliyoruz. (Kitapta sıkça geçen “ses”in çok önemli bir ağırlığı var). Belki de bu yüzden kitabın girişinde şairlere selam var. İlhan Berk, Küçük İskender, Tufan Nefesi ile Cemal Süreya, Ahmet Telli, Şairlerin Kısa Tarihi’nde adı geçen ya da geçmeyen bir tür şair soykütüğü gibi bir şiir…(Buzulmelek’in kanatları arasından ışığı sızan bir Kandil: Necatigil).

Mahmut Temizyürek bir çok şairin kaybolduğu yollardan yeni keşiflerle dönüyor… Göçebe soyundan geldiği için bize geldiği yollarının tozuna bulanmış sözcükler, dizeler, şiirler getiriyor, kendisini de dönüştüren bu yolların şarkılarını terennüm ederken, içindeki karanlığı uzun uzak yollardaki demircilerin örsünde döverek yepyeni bir ışıkla sunuyor.

“Yanıtım herkes gibi:

Önce cemalini görmeye geldim

Sonra beni kalbinde biraz gezdir

istedim yıldızlar arası yaslı karanlıkta 

gidenlerden kalan son işaretleri

harfler içinde arayan düşleriz

beyaz çimenlikte bir kanatlı at izi.”

Mitopoetik bir yanı da var Buzulmelek’in. Çorak topraklardan bereketli vadilere açılan kapıların önünde eski tanrıların kanını akıtıyor, yeni tanrıların “görkemini” yerle bir ediyor. Bildiğimizi sandığımız mitleri yıkıyor, sonra da yeniden örüyor. Bu bazen kadim bir hikâyede adeta heykelleşmiş bir mit olabiliyor bazen de çağdaş bir mit olabiliyor. Ama her defasında  gerçeğe, hayata ve bugüne dönüyor. Bizi oyalamaktan hoşlanmayan bir şair olduğunu gösteriyor, şiirin ve dünyanın gerçeğine yanılsamalarımıza teslim olmadan bakabilmenin değerini anlatıyor.

Buzulmelek, “dünyayı bütün çatlakları, kırışıklıkları, yara izleriyle birlikte” görmemizi isteyen bir eser. Mahmut Temizyürek, yabancılaştığımız gerçeğe dönüp yeniden ve başka gözlerle bakmamızın yolunu gösteriyor.

https://everestyayinlari.com/buzulmelek-mahmut-temizyurek-kitabi-332658-9786253691974

Bir yanıt yazın